31.05.2008

Bombayı Fenerbahçe Patlattı!!!

Hakikaten enteresan bir ülkede yaşıyoruz. Buyrun size sporx.com'un başlığı. "Bombayı Fenerbahçe Patlattı". Neymiş bomba ; Newcastle'da forma giyen Emre Belezoğlu için Fenerbahçe Newcastle United ile anlaştı". Birincisi henüz Emre ile bir anlaşma sağlanmamış, menajeri ile henüz konuşulmaya başlanmış. İkincisi geçen sezon Newcastle gibi fena halde vasat bir takımda 6 kez ilk 11 oynamış bir futbolcunun transferi niye bomba oluyor. Bundan sonra Roberto Carlos gibi bir transfer gelse o ne olacak.

Aslında olayın vahim tarafı Emre açısındandır. 28 yaşında ve son büyük kontratını yapacak bir futbolcu eğer paşa paşa Fenerbahçe'nin yolunu tutacaksa neden gittin o zaman kardeşim demezler mi adama?

NBA Final 2008 : Büyük Final





Bir Efsaneydi #5 Franco ("The Steel Man") Baresi

Dünya Kupası Savaşları



2018 Dünya Kupası'nın nerede yapılacağı henüz belli değil ama önümüzdeki dönemde bolca konuşulacak gibi geliyor. İngitere adaylar içinde en iddalısıydı bu güne kadar. Tek Dünya Kupaları, aynı zamanda tek evsahibi oldukları yıl geldiğinden en azından bir tanesini daha kazanabileceklerini iddia ediyorlardı. Avustralya, Rusya, Portekiz/İspanya, Kanada, Yunanistan, Meksika, Belçika/Hollanda/Lüksemburg, İsrail/Filistin diğer adaylar. Geçtiğimiz hafta içinde A.B.D'nın adaylığı yine konuşulanlar arasındaydı. Zira çok yakında bir Dünya Kupası organize etmiş olmalarına rağmen, 1994 yılında oluşan rakamlar eminim FIFA'nın ellerinin karıncalanmasına yol açıyordur. Çünkü futbolun Amerika'da en hızlı yükselen spor olması, gençler düzeyinde yapılan inanılmaz yatırımlar, Amerikan Futbolu stadlarının inanılmaz kapasiteler, genç ve spor müsabakalarının her türlüsüne aç bir nüfus gibi bir çok etken o Dünya Kupası'nda inanılmaz rakamların ortaya çıkmasına yol açmıştı. İki örnek size; 3,587,538 kişilik toplam seyirci sayısı ve 68,991 kişilik ortalama seyirci sayısı. İkisi de tüm zamanların şu andaki rekoru olarak Dünya Kupası istatistiklerinde duruyor. Bu aynı zamanda inanılmaz bir gelir demek. Ülke 2018 yılı için 50 adet 70000 ve üstü kapasiteli stat garantisi veriyor. Bu savaş gerçekten izlemeye değer olacak.

29.05.2008

Rüya Finale Doğru



NBA'de PlayOff'lar konferans finalleri ile devam ediyor. Yıllardır beklediğim final sanırım bu yıl gerçekleşecek. Dün akşam Celtics evinde Pistons'ı 106-102 yenerek seride durumu 3-2'ye getirdi. Garnett ve Pierce'a Ray Allen, Perkins ve Rondo'dan destek gelince Pistons karşısında galibiyet kaçınılmaz oldu. Celtics biri Detroit'de biri Boston'da oynanacak iki karşılaşmadan birini kazanırsa, Batı'da Spurs karşısında 3-1 önde olan ve kuvvetle muhtemel seriyi kazanacak Lakers'ın rakibi olacak. İşte o seriye yürek dayanmaz.

28.05.2008

28.05 Highlights


Günün iki tamamlanan transferi size. Benim için başlangıçta Real Madrid'de Raul olduğu gibi yıllar süren bir birliktelik beklentisiydi Gilardino ile Milan arasındaki. Geçen yıl çok az oynamıştı, beklenen bir sonuçtu, artık Fiorentina forması giyecek. Bir transfer haberi de İngiltere'den; Luke Moore Aston Villa'dan West Brom'a geçti.

Yanlış Tercihler

Yanılmayı istiyorum gerçekten de. Ama nedense gün geçtikçe pek iyi hisler kaplamıyor içimi. Fatih Hoca her konuştuğunda umut dağıtıyor ama, nedense benim umutlarım azalıyor. Kadro onun kadrosu söylenecek birşey yok ama Kazım neden bu kadroda hala anlamıyorum. Halil Altıntop, Yıldıray Baştürk ve İbrahim Kaş kesildi. 3 forvet var kadroda artık ki bir tanesi Nihat, enteresan. Artık turnuva boyunca tek forvet oynayacağımız kesinleşti diyebiliriz herhalde.

Benim tahminim grup 3.lüğü. Umarım üzerine çıkmayı başarırız. Hadi hayırlısı.

Highlights

EURO 2008 için hazırlık karşılaşmaları devam ediyor. Tabi takımların yeni sezon için hazırlıklarını yapıyorlar. Bol dedikodu arada bir kesinleşen imza. Açıkçası yılın bu dönemlerinde pek spor haberi okumak gelmiyor insanın içinden. Haber kirliliğinin doruk noktasına ulaştığı zaman.

Dünün tek kesinleşen transfer haberi Pique'nin Manchester United'dan Barcelona transferiydi. Hoca değişikliği hem içeride hem dışarıda gündemin en önemli maddelerinden. Cumartesi Chelsea avram Grant'a yol verirken, Inter'de Mancini ile yollarını ayırdı. Şimdi Mourinho'nun Inter'e, Mancini'nin de Chelsea'ye gidebileceği dedikoduları had safhaya ulaştı. Sven Meksika Milli Takımı'nın başına geçerken, içeride de Galatasaray'ın hoca arayışları devam ediyor. Fenerbahçe'nin de bu saatten sonra Zico ile devam etmemesi sağlıklı olur aslında ama yine de kalacağını düşünüyorum.

Halef - Selef ?


23.05.2008

Vela geliyor Vela

Hiç kuşkusuz bu sene Arsenal'ın en büyük kazancı iki yıldır futbolcuları arasında yer alıp çalışma izni çıkmadığı için İspanya'da sırasıyla Salamanca, Celta Vigo ve Ossasuna'ya kiralık verdiği Carlos Vela olacak. Geleceğin büyük golcü adaylarından biri kendisi. Meksikalı. Zaten eğer geleceğin büyük yıldız adayları diye beklenen Meksikalı gençlerin yarısı başarılı olsun bundan sonraki dünya kupasından itibaren kendilerini en büyük kupa adaylarından biri olarak gösteriyorum. Adebayor'un adı sürekli özellikle Milan ve Barcelona için anılıyor. Durumu ne olur bilinmez ama ben Vela'nın gerekli şansı bulacağına inanıyorum. Önümüzdeki yıl heyecanla beklediğim oyunculardan biri.

Yeni Zidane Arsenal Yolunda

Agent'ı Jean-Pierre Bernes'ın onayına göre geleceğin büyük yıldızlarından biri olarak gösterilen Gerets'in öğrencisi Samir Nasri Arsenal'a çok yakın. 12 Milyon Pound karşılığında Arsene orta sahasını takviyeliyecek anlaşılan. Gerçi Sporx şimdiden Nasri'yi eklemiş Arsenal kadrosuna, sonrasındaki transfer haberlerine geçmiş. Fakat kendisine İtalya ve İspanya'dan da ciddi teklifler olduğu biliniyor.

Gün itibariyle bir kesinleşen free transfer haberi Avustralyalı kaleci Mark Schwarzer Middlesbrough'dan Fulham'a geçti. Kendisinin Bayern ve Juventus tekliflerini geri çevirdiği söyleniyor. İnanması zor tabi .Özellikle Avrupa Şampiyonası sonrası transferden ortalık toz duman olacak gibi duruyor.

Lakers Fan

Oğluna karamelli elma kesiyor. En marka baba.

Büyük Deniz

Bolton'da 18 karşılaşmaya çıktıktan sonra devre arasında Londra'nın yolunu tuttu. Büyük deniz sonuçta, Shevchenko'nun reserve takım müdavimi olduğu bir klüpten bahsediyoruz sonuçta, futbolcunun kalitesi belirlemiyor her zaman ne kadar oynayacak, forma şansı bulacak, kimyası uyacak mı diye? 10'u ilk 11 toplam 14 karşılaşmada forma giydi ligde ve sadece 1 gol atabildi. Tabi bu onun performansının çok altında kaldığının bir göstergesi.

Şimdi lig sonu itibariyle konuşmaya başladı ve hatta şu ana kadar klüpte çaylak olduğunu, bu yüzden konuşmadığını ama yeni sezonla birlikte artık çaylaklık statüsünün bittiğini, tercih olarak da sağda ya da solda değil ortada ve en önde tercih edilmek istendiğini ifade etti. Şu ana kadar hep yanlış oynatıldığını da ekleyerek. Bu tabi Drogba'nın yerine talip olduğunun bir göstergesi. Eğer klüple yolları ayrılırsa Fildişi'li futbolcunun, yerine başkasını aramayın mesajı da olabilir. Ama eğer Drogba giderse sadece Anelka ile gitmeyeceğinin farkındadır Chelsea yönetimi.

22.05.2008

Bir Efsaneydi #4 Marco Van Basten


Kibir

Dramatik bir futbol akşamı daha sona erdi. 16. Şampiyonlar Ligi yılın favorisine gitti ama favori gibi mi kazandı hayır? Bu penaltılar ayrıca sanırım dramatik kılıyor sonucu.

Manchester United iyi başladığı karşılaşmada golü de bulmasına karşın ilk yarının sonunda yediği golle soyunma odasına beraberlikle gitti. İkinci yarı ise Chelsea'nin atak ve sürekli gol arayan futbolunu izledik. Ronaldo ve Rooney gayet etkisizdi. Bu dönemi Manchester United biraz da şansı ile sorunsuz atlattıktan sonra, uzatma dakikalarına geçildi. Son 30 dakikaya da Drogba'nın agresifliği damgasını vurdu diğerbiliriz. Nedense kendisi ile kavgalı bir kişilik sergiliyor, harika yeteneklerini gölgeliyor. Penaltılar ise sırasıyla Ronaldo, Terry ve Anelka'nın kaçırdığı penaltılar ile Manchester'ın şampiyonluğu ile sonuçlanıyor.

Ne demek lazım ki? Sezonun favorisi kazandı ama hak eden, tat veren enteresan bir şekilde Chelsea idi. Yönetimi ve futbolcusuyla antipatik bulmak için gayet geçerli nedenimiz olan Chelsea'nin bu kupayı kaldırdığını görmek beni dün akşam gördüklerimden daha mutlu ederdi kuşkusuz. Daha çok arzulayanın, arayanın kupaya ulaştığını görmek. Kaptanlığı bir türlü yakıştıramadığım, yüzüne baktığımda sadece kocaman bir kibir gördüğüm Terry'nin bu şampiyonluğun kaçmasındaki en büyük sorumlu olması da ayrı bir ironi olarak hatırlanacaktır bence. Demek ki kimse her zaman mükemmel olamıyormuş değil mi?

20.05.2008

Post Sezon Yorumlaması

Madem en güzel zamanları geçirdik, o zaman topluca bir bakalım neler olmuş "main" liglerde. Sonra zaten önümüzdeki maçlara bakacağız mecburen.

Hafta sonu itibariyle tüm ligler nihayetlendi ve gözler artık onlu sayılarla ifade edilen gün kalan Avrupa Şampiyonasına çevrildi. Ona da geleceğiz.

En nefes kesesi İtalya ve İngiltere idi. İspanya ve Almanya haftalar öncesinden belli oldu, özellikle İspanya bu yıl hiç tat vermedi zaten.

İngiltere'se iki puan farkla son hafta şampiyonluğunu ilan eden Manchester United sezon boyu götürdüğü istikrarını korumayı bildi. Chelsea'nin bu kadar devam edebileceğini bile bir çokları düşünmezken hem ligde hem de şampiyonlar liginde sona kadar başarı ile mücadele ettiler. Kimsenin değil de hala onların dağilmasından bahsetmek biraz haksızlık. Onlar başarısızsa kim başarılı kardeşim. Tamam sahibi, kenar yönetimi, futbolcuları düşünürsek pek sempatik bir takım olduklarını söyleyemeyiz ama yine de hakkını vermek lazım. Sir kısa süreli bir kötü gidişin ardından takımı yeniden toparladı ve başarıya aç bir takım yaratmasını bildi. Arsenal ve Liverpool diğer iki Şampiyonlar Ligi yolcusu olarak 3. ve 4.'lüğü paylaştılar. Özellikle Liverpool'un artık bir lig başarısı zamanı geldi, yoksa Benitez'i bir yıl sonra orada göremeyebiliriz. Arsenal için ise artık gerçek bir takviye zamanı geldi diye düşünüyorum. Bazı oyuncuların sakatlıkları ciddi olarak yarıştan kopartacak kadar etkiliyor onları bknz Van Persie. Fabregas'ın sakatlandığını düşünemiyorum. Belli yerleri direkt oynayacak adamlarla takviye etmeleri acildir. Reading, Birmingham ve düşmesi haftalar öncesinden belli Derby düşen takımlar oldular.

İtalya hakikaten nefes kesti. Keşke Roma'yı ve Ibrahimoviç'i ortak şampiyon ilan edebilselerdi. Adalet yerini bulurdu. Zira Inter'in Ibrahimoviç dışında bu şampiyonluğu hakettiğine inanmıyorum. Roma'ya çok daha yakışırdı gibi geliyor. Juventus ve Fiorentina diğer Şampiyonlar Ligi talihlileri. Talihli diyorum zira Milan gitmemek için elinden geleni yaptı, Fiorentina'ya da yakıştı hani. Milan nasıl hazımlı bir takımmış kardeşim hala dal kıpırdamıyor, iyi mi kötü mü tartışılır tabi. Empoli, Parma ve Livorno veda ettiler. Catania'nın gitmesini daha çok isterdim gibi geliyor. Aşağıda da uzun yıllardır böyle bir kümede kalma yarışı görmemiştik.

Bayern 10 puan farkla şampiyon oldu. 34 maçta 22 galibiyet bence bu takımın hakkı değil kesinlikle. Bu yüzden yönetimin sezon içinde aldığı hoca değişikliği kararı kesinlikle doğrudur. Werder Bremen ve Schalke diğer Şampiyonlar Ligi yolcuları. Ama sadece yerleri böyle olduğu için, açıkçası rakip olamadılar Bayern'e. Dortmund şaşırttı, biraz daha sıksalar ligden düşeceklerdi. Hey gidi hey nereden nereye. Peki kimler düştü: Nurnberg, H. Rostock, Duisburg.

İspanya ise tel tel dökülenlerin sezonunda Real Madrid'in bariz bir şekilde diğerlerinden çok puan alması ile değil diğerlerinden az puan kaybetmesi ile şampiyon oldu. Yılın bence sürprizi Villareal'in Barcelona'nın tam 10 puan önünde sezonu bitirmesi idi. Real Madrid muhtemelen birkaç takviye ile geçirecek transfer sezonunu ama bence bu hata olabilir. Barca ise muhtemelen yeniden yapılanacak. Zaten hoca değişikliği ile başladılar bile. Şampiyonlar Ligi'nin 4. takımı ise İspanya adına Atletico Madrid olacak. Bu arada koca Zaragoza'nın Murcia ve Levante ile birlikten lige veda etmesini de gördük ya herhalde daha büyük bomba Valencia'nın düşmesi olabilirdi. Hoş Koeman kalsaydı onu da görebilirdik ya.

Fransa'da ise Lyon resmen baydı artık 7. şampiyonluk ile. Portekizde Porto, Hollanda'da PSV, Yunanistan'da Olympiacos, Belçika'da Standard Liege, Avusturya'da Rapid Vien, İsviçre'de Basel şampiyon oldular.

Ligimizde ise aynı İspanya ve İtalya'daki gibi son haftaya taşınan yarışta gülen taraf Galatasaray oldu. Üzüldüğümüz nokta Sivasspor'un hiçle yetinmesi oldu. En azından bir UEFA yakışırdı kendilerine.

Bundan sonra ne yazacağız; Avrupa Şampiyonası ve bol bol transfer dedikodusu.

17.05.2008

Back

Denizli, Afyon, Uşak, Bucak, Burdur, İstanbul, Orlando, Atlanta, Charlotte, New York

Sağlam gezdik, sezonun en verimli, hasat zamanında bilgisayardan da uzak kaldık, neredeyse bir aydır yazmamışız, artık bırakmak yok. Bundan sonra yazıları ulaştırmama bu bebek yardım edecek. Eh hoş geldin diyelim o zaman kendisine de.