20.03.2008

Hafta Arası Maçları

Bu hafta arası maçlarını bizim Super Lig için de ciddi ciddi konuşmak lazım. Hem yanar sıcakta oynamamak adına hem de "çarşamba-pazar oynuyoruz, takım yorgun" safsatasını artık kullanmamak adına. Gün gene pek çok ligde muhteşem karşılaşmalar vardı. Hangisinden bahsetsek ki? İngiltere'den başlayalım o zaman:

Tottenham-Chelsea benim de takip etmek üzere seçtiğim maçtı. Sporx'den de Roma derbisi Lazio-Roma'yı izlerim diyordum bir yandan ama nedense görüntüyü bir türlü alamadım, radyo gibi ses dinlemek de işime gelmedi ama yaptığım seçimden memnunum zira harika bir karşılaşmaydı. Tottenham 3-1 geriye düşmesine rağmen maçı çevirmeyi başardı. Anlatılmaz izlemek lazım karşılaşmalarından biriydi. Bu takım önümüzdeki yıl çok daha iyi yerlerde olabilir en azından artık atmayı öğrendiler, yememeyi öğrendikleri zaman en azından Everton civarında olabilirler derim, fazlasını şimdilik beklememek lazım ama potansiyel var. Chelsea şaşırtıcıydı, Joe Cole eski günlerine dönmüş gibi ama defans döküldü resmen. Duran top zaafiyetleri çok fazla. Scheva 90. dakikada girdi, Lincoln'e selam olsun. Tottenham böylece Arsenal ile birlikte ligin en çok gol atan ikinci takımı ünvanını paylaşmaya başladı. Bu kadar çok gol atan bir takımın 11. olması inanılmaz, keramet en çok gol yiyen 4. takım olmalarında tam 51 gol: Yuh!

Manchester United yine kazandı ve artık liderliği perçinli. Ronaldo santraforsuz takımda oynamanın avantajını gole doymayarak kullanıyor.

İtalya'da enteresan sonuçlar vardı dün. İlk 5'de kazanan yok Samptoria ve Udinese'ye yaradı bu çarşamba maçları.
Milan daha ne kadar tek forvet oynamaya devam edecek bilmiyorum ama Pato'ya çok yükleniyorlar ve işlerin böyle yürümeyeceği ortada, Ancelotti'ye destek vermeye devam etsinler.
Fiorentina yine kısmen üstün oynadı ama Napoli evsahibi olmanın avantajını gole çevirmeyi başardı.
Sene başından bu yana söylediğim şey bu Inter hala nasıl lider anlamıyorum, artık bu maçın istatistiklerinin ardından söylenecek bişey yok sadece Genoa için kaçırılmış bir galibiyet var diyebiliriz: şut 21-4, kaleyi bulan 6-1, corner 10-4 ve topa sahip olma oranı %67-%33. Hangisi mi büyük takım? İkincisi.
Roma derbisinde Lazio kagıt üstündeki iç saha avantajını kullanır gibi gol buldu, Roma nispeten daha iyi olan taraftı, maçın hakkı beraberlikti ama ne olursa olsun son dakika golleri futbolun en güzel taraflarından biri.
Sevgili NTVSpor'un -maç belirlemede kendi insiyatiflerinin ne kadar olduğu konusunda bir bilgim yok ama- bu kadar maç arasından tutup en kısır olmaya aday Empoli-Juventus maçını seçmesi hakikaten hayrete düşürdü beni. İnsan test yayından çıktığı hafta en azından ekstra bişeyler yapma gayretinde olur. Tottenham-Chelsea maçı ile dönüşümlü izlediğim -açıkçası bir süre sonra 10 dakika İngilizlere 1 dakika İtanyanlar'a bakmaya başladım- ve sonradan kritik ve istatistiklerinden anladığım kadarıyla sıradan bir İtalya Ligi karşılaşması, ne gol var ne pozisyon. 1'er puan.
Bu yıl bu ligi Roma'nın alması futbolun güzelliği açısından şart. Bu yıl sonuna kadar hep destek, tam destek.

Hiç yorum yok: